5 - RAC'AT BABI
حَدَّثَنَا
بشر بن هلال
الصواف.
حَدَّثَنَا جعفر
بن سليمان
الضبعي، عن
يزيد الرشك،
عن مطرف بن
عبد اللَّه بن
الشخير؛ - أن
عمران بن
الحصين سئل عن
رجل يطلق امرأته
ثم يقع بها
ولم يشهد على
طلاقها ولا
على رجعتها.
فقال عمران:
طلقت بغير
سنة، وراجعت
بغير سنة!
أشهد على
طلاقها وعلى
رجعتها.
Mutarrtf bin
Abdillah bin eş-Şıhhîr (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: İmrân bin el-Husayn
(r.a.)'a şöyle bir soru soruldu: Bir adam karısını (bir veya iki talâkla)
boşar. Sonra (henüz iddet bitmemiş iken) karısına dönüş yapıp onunla cinsel
ilişkide bulunur. Halbuki, adam ne boşamayı ne de rac'atı (geri dönüşü)
şâhidlendirmemiş (şâhidlerin huzurunda yapmamış) tır.
İmran (r.a.) (bu
soruya cevaben) şöyle demiştir: Sen (boşamayı ve karına geri dönüşü
şahidlendirmemekle) Peygamber (s.a.v.)'in sünnetine aykırı boşamada bulunmuş ve
(yine) O'nun sünnetine aykırı rec'atta bulunmuşsun. Kadını boşarnayı ve ona
rec'at etmeyi şahidIerin huzurunda yapmalısın, dedi."
Diğer tahric:
Bu hadisi Ebu Davud da rivayet etmiştir. Oradaki rivayette hadisin son cümlesi;
"ve bir daha şahid olmaksızın boşama veya rec'atta bulunma"
şeklindedir.
AÇIKLAMA: Rec'at: Karısını bir veya iki talakla boşamış ve
henüz iddet bitmemiş iken adamın karısına geri dönmesidir. Bu dönüş sözle
olabildiği gibi kadının yatağına girip onunla cinsel temasta da olabilir.
İmran (r.a.)'ın
bu eseri merfu hadis hükmündedir. Çünku onun ''..... Peygamber'hı sünnetine
aykırı ... " ifadesi eserin merfu hadis hükmünde olduğunu tevsik eder.
Bu eser boşama
ve rec'at işinin şahidIerin huzurunda yapılmasının meşruluğuna delalet eder. Bu
işleri şahidlendirmenin: vacibliği veya müstahablığı hususunda alimler arasında
ihtilal vardır: Tekmile yazarı bu ihtilafı özetle şöyle anlatır;
1. Şafii ve
Ahmed'in birer kavillerine göre boşama ve rae'at için şahit tutmak vacbtır. Bu
hadisin zahiri buna delalet ettiği gibi Talak suresinin 2. ayetinin zahiri de
buna delalet eder.
2. Hanefiler,
Malik ve bir rivayetinde Ahmed anılan şahit getirme emri müstahablık içindir.
Çünkü ric'i talakta, erkeğin karısına dönüş yapması için kadının muvafakatı şart
değildir. Erkeğin diğer hakları gibi bu hakkın kullanılması için şahit tutmaya
gerek yoktur. Keza rec'at için kadının velisinın hazır bulunmasına ihtiyaç
olmadığı gibi şahide de hacet yoktur. Ayet ve hadisteki emir müstahabIık
içindir, demişlerdir.
Erkeğin
rec'atının mutlaka iddetin bitiminden önce olmasının gerekliliği husüsunda
alimler ittifak halindedir. Rec'atın sözle olduğu husüsunda da ihtilaf yoktur.
Cumhura göre
rec'at sözle olduğu gibi fiille de olabilir. Yani erkek dili ile bir şey
söylemeden, karısı ile cinsel münasebette bulunursa bununla da rec'at etmiş
sayılır. Ancak Malik ve İshak'a göre erkek cimaa tevessül ederken rec'at niyeti
ile bu işi yapmalıdır. Niyetsiz olursa rec'at sayılmaz.
Hanefiler, Said
bin el-Müseyyeb, Hasan, Sevri ve Evzai'ye göre niyet şart değildir. Çünkü iddet
süresince erkek muhayyerdir. Karısına dönüş yapmayı sözle yapabildiği gibi
fiille de yapabilir.
Şafii ve
Ahmed'in birer kavillerine göre rec'atın sözle yapılması şarttır. Çünkü rec'at
için şahit tutmak gerekir. Bu gibi işlerde şahidlik ancak sözlü rec'at için
yapılabilir. Ayet ve hadisin zahirine göre rec'at sözle olabildiği gibi cinsel
ilişkide bulunmakla da olabilir. Bu itibarla Hanefiler'in görüşü daha açıktır.
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ
1. Boşama ve
rec'at için iki şahit tutulmalıdır.
2. Şahit
olmaksızın yapılan boşama ve rec'at Peygamber (s.a.v.)'in sünnetine aykırıdır.
3. Rec'at
kadınla cinsi münasebette bulunmakla da olabilir.
Bu üç maddede
anlatılan hükümler hakkındaki fıkıhçıların görüşlerini yukarda Tekmile'den
naklen verdim.